19 Haziran 2012 Salı

sıradaki şarkı beatles'tan geliyor.


şimdi biraz i am sam'den (tık tık lütfen) bahsedeceğim.
dakota fanning gördüğüm yerde kaçardım ama  künyesine asla bakmadığımdan izlemiş oldum, ne de iyi ettim.

sean penn gözümde başka bir yere yerleşti bu filmle. muhteşem oynamış. işte bu yüzden onu daha ciddiye almam gerekecek.

hep demişimdir cohen şarkılarını film yapsalar da izlesek diye. bu da beatles formunda olanı. müzik jakobenliğinizi doyuracak düzeyde fantastik referanslar var. hatta filmin akıcılığının sebebi beatles aşkı olabilir.


konuyu özet geçmem gerekirse; film başına kızının annesi tarafından terk edilmiş otistik bir baba, kızı lucy (adı tabi ki lucy in the sky with diamonds'tan geliyor), hayatta 'hiçbir şeyini' kaybetmemiş bir avukat, sam'in arkadaşları ve diğerleri düşüyor. diğerleri dediklerim film ilerledikçe anlam kazanır hale geliyor.

lucy, 8 yaşına bastığı zaman babası mental olarak 7 yaşındaki birinin zekasına uygun bir şekilde davrandığı gerekçesiyle devlet tarafından bakım evine alınır. bir çok olaydan sonra sam avukat olarak rita'yı tutar. aslında tutamaz bile parası olmadığından çünkü sam starbucks'ta saati 8 dolara çalışmaktadır. rita sırf arkadaşlarına gösteriş olsun diye sam'in avukatı olmayı kabul eder.

rita'nın kocaman bir evi, porsche marka arabası, bir çuval parası vardır. ama sam'in lucy ile mutlu olduğunun yarısı kadar bile kendi çocuğuyla olamaz.

not: starbucks'ın otistik birine çalışma imkanı verdiği hakkında şüphelerim var.
not2: filmin çokça ilerleyen dakikalarında da pizza hut'ta çalışmaya başlıyor daha yüksek maaşla.
bunlar bilinçli yapılmış şeyler olmalı sanırım sırf starbucks, pizza hut gibi zincirlere sempati duyalım diye. kahrolsun kapitalizmi de şuraya bir yere sıkıştıralım.

neyse ne diyordum, çok zorlu bir süreçten geçer sam. filmin ortalarında bir yerlerinde lucy bakım evinden kaçar ki sonra kaçmayı alışkanlık haline de getirir. bu sürede duruşmalar da devam eder.
lucy bakım evine döndüğünde onu sorguya çekerler ve minicik kız, babanın sana verebileceğinden daha fazlasını hak ediyorsun denilince 'all you need is love' diye cevap verir. gerçekten de öyle değil mi? all we need is love.

ve sonunda aşk kazanır. rita artık oğluyla anlaşabilen bir anne olur ve sam, lucy'i geri kazanır.
happily ever after anlayacağınız.

not3: film acayip şekilde beatles dinleme isteği yaratıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder